Katarakt
Diyabet Ve Göz
Diyabet hem gençlerde, hem de yaşlılarda görülen ve tüm vücudu ilgilendiren bir hastalıktır. İnternette bu hastalıkla ilgili detaylı bilgi bulabileceğiniz için burada detaya girmeyeceğim.
Ama özetle ve genelde:
- Genç ve İnsüline bağımlı Diyabete Tip 1,
- Yaşlı ve genelde kilo kontrolü ve ilaçla tedavi edilene Tip 2 denildiğini hatırlatmam lazım.
Sistemik bir hastalık olduğu için, Diyabet tüm vücut sinirlerini, damarlarını, dolayısıyla böbrek, kalp, beyin gibi önemli organları etkilemektedir. Göz damarları vücudun diğer damarlarının aynası olduğu için hastalığın yaptığı tahribat burada açık bir şekilde görünür.
Damarlar açısından yalnız kan şekerinin yüksek gitmesi problem yaratamaz: şekerin dalgalanması, bir düşüp bir yükselmesi de tahribat yapar! Bu nedenle bilhassa insüline bağımlı hastalarda insülin dozunun iyi ayarlanması, kan şekerini dalgalandırmadan sabit değerde tutulması çok büyük önem taşır. Hastalar, başlangıçta görmelerini etkilemediğini düşündükleri için kan şekeri oynamalarına önem vermezler; hastalık ilerleyince gittikleri doktorların yapacakları pek fazla bir şey kalmadığı için sonuç ne yazık ki körlüktür!
İlk fotoda normal görüntü, ikincisinde ise şeker sarı noktayı etkilemeye başladığından lekeli görüntü oluşmaya başlamış. Üçüncü foto ise diyabete bağlı ilerlemiş sarı nokta hastalığını göstermektedir.
Bu nedenle hastaların bilhassa iç hastalıkları veya endokrinoloji uzmanlarının söyledikleri önerilere harfiyen uymaları gerekir.
Diyabet gözde 3 önemli hastalığa ve giderek körlüğe neden olur:
- Katarakt: Bu geçici bir körlük nedenidir ve ameliyat ile şifa bulur.
- Kanamalar: Bu ise kalıcı körlük nedeni olabilir! Bu nedenle dikkatli takip edilmesi gerekir. Gözün arkasındaki retina tabakası damarları zamanla bozulan çeperlerinden serum ve giderek kan sızdırmaya başlarlar. Bu evreye gelmiş kişilerde önce kalp anjiyosu gibi, retina damarlarının anjiyosu çekilir. Kaçak yeri ve retinanın beslenemeyen alanları saptandıktan sonra Argon Lazer yapılır. Genelde hastalar lazer sonrası görmelerinin azaldığından şikâyet ederler: doğrudur, görmeleri bir miktar azalabilir. Ama bu devrede unutmaması gereken eğer lazer olmasalardı görmeleri tümüyle gidecek ve kalıcı körlük oluşacaktı! Demek ki doktorunuz sizin kör olmamanız için gerekli gördüğü müdahaleyi yapmıştır, hatta siz şekerinizi iyi kontrol etmediğiniz için lazer yapmak zorunda kalmıştır… Bazı hastalar ise lazer sonrası her şeyin düzeldiğini zannedip, yine şeker kontrollerini ihmal etmeye başlarlar: hâlbuki diyabet ömür boyu süren bir hastalıktır ve bu sefer başka damarlardan sızma/kanama olacaktır. Bunun üzerine doktorunuz yeni bozulmuş damar bölgelerine yine lazer yapmak zorunda kalacak ve görmeniz yine daha azalacaktır! Bu nedenle kan şekerinizi ömür boyu sabit ve normal değerlerde tutmanız gereklidir!
- Göz Tansiyonu (Sekonder Glokom): Eğer kataraktınız alınmaz veya göz arkasındaki damarlara müdahale edilmez ise bu sefer göz tansiyonunuz ciddi şekilde yükselir. Genelde ilaç tedavisine cevap vermez; göziçi suyunu yapan bölgeye dondurma veya koter ile yakma tedavisi sonuç vermez ise, şiddetli ağrıdan dolayı, gözünüzün alınması gerekebilir!
Kısaca diyabet mutlaka dikkate alınmalıdır ve tedavisinin ömür boyu süreceği unutulmamalıdır.
Dr. Ahmet Girgin
Katarakt
KATARAKTLAR VE TEDAVİLERİ
Herşeyden önce şu sıralar sıklıkla konuşulan “akıllı lens” diye bir şeyin olmadığını yazmam gerekir!
Bir cismin akıllı olması için o cismin yorum yapabilme kabiliyeti olması gerekir; örneğin GSM (Cep) telefonları akıllı olabilirler, çünkü bir çok işlevi birden yapabilecek bilgisayar sistemleri vardır: biriyle telefon ile konuşurken başka birini konuşmaya dahil etmek gibi… E-posta okuyabilmek gibi… vs… Halbuki göziçine yerleştirdiğimiz merceklerin böyle bir kabiliyetleri yoktur! Şu anda en ileri teknoloji ile üretilen göziçi lenslerde tekrar eden 3 halka vardır ve bu halkalar sırasıyla uzağı, bilgisayar mesafesi gibi orta mesafeyi ve nihayet okuma mesafesi olan yakını net(çe) göstermektedirler. Baktığınız yere göre bu 3 halkadan en net gösterenini beynimiz seçmektedir! Yani akıllı olan beynimizdir. Zaten Batıda bu lenslere Premium adı verilmektedir, yani en yakın tercüme ile Birincil merceklerdir. Aslında pek de birincil sayılmazlar, zira bu tür mercekler -halkalar arasındaki geçiş bölgelerinden dolayı- size görüntüyü bir tür sis perdesi arkasından göstermektedirler! Biz buna kontrast duyarlılığın azalması adını veriyoruz; örneğin beyaz ile siyahın kontrastı daha çok açık gri ile koyu gri arasındaki gibidir: sanki başlangıç devresindeki katarakt görüntüsü gibi (Bakınız: aşağıdaki normal göz ile kataraktlı gözün balonları görüşlerini gösteren fotoğrafa..). Bu nedenle titiz hastaların mutlaka doktorlarına bu konuları sormalarını şiddetle öneririm; zira göz içine takılan mercek zamanla dokulara kaynayacak ve çıkartılması çok zor olacaktır!
Şimdi kataraktlar ve tedavilerinden bahsedebilirim.
Yaşlılık kataraktı en sık rastlananıdır.
Katarakt, beyine görüntü yollayan retinanın (ağtabaka) üzerine ışık ve görüntü düşmesini sağlayan göz küresinin içindeki lens isimli merceğin herhangi bir neden ile saydamlığını yitirmesidir, yani katarakt gözün önünde büyüyen bir kitle veya zar değildir. Merceğin kesifleşmeye başlaması ile hasta önce bulanık görmeye başlar, giderek görmesi azalır ve başkasının yardımı olmadan günlük hayatını devam ettiremez, gazete, kitap okuyamaz hale gelir.
Halk arasında perde gelmesi veya aksu olarak bilinen kataraktların bazıları doğuştan olabilir: buna en güzel örnek hamileliği sırasında kızamıkçık geçiren annelerin doğurdukları çocuklarda görülen kızamıkçık kataraktıdır.
Bazen de geçirilen bir kaza sonucu katarakt oluşabilir. Bu tip kataraktlar kazanın türüne göre hemen ve tümüyle olduğu gibi bazen aradan aylar geçtikten sonra yavaş yavaşta meydana gelebilmektedir. Diğer bir katarakt türü ise genç diyabetlilerde veya üveit ( göziçi iltihabı ), glokom (halk arasında karasu diye de bilinir) benzeri göz hastalıklarından dolayı veya romatizmalı hastalarda olduğu gibi uzun süre kortizon türevi ilaç kullananlarda da meydana gelebilir.
Halk arasındaki yaygın kanının aksine, oluşmaya başladıktan sonra kataraktın perhiz veya göz damlası benzeri ilaçlarla tedavisi yoktur. Hastaların arzusu üzerine meslektaşlarımızın verdiği ilaçlar ancak hastayı psikolojik yönden tatmin edebilir.
Kataraktın kesin tedavisi cerrahidir ve son on yılda mikro-cerrahi alanındaki ilerlemeler sayesinde çok başarılı sonuçlar alınmaktadır: eskiden kesifleşen lens çıkartıldıktan sonra kalın gözlüklerle görüntü sağlanmaya çalışılırdı. Camların ağırlığının yanı sıra bu gözlükler yan taraf görmelerini kısıtladıkları için bazen yolda yürürken araba çarpması gibi tatsız kazalara da sebep olabilmekteydiler. Ayrıca bu gözlüklerle görüntü diğer göze göre % 30 oranında büyütülmüş olduklarından her iki göz ameliyat edilmemişse çift görme oluşmakta, derinlik algılaması bozulmaktaydı. Sonraları, göz dışına takılıp bir ay kadar gözde kalan kalabilen kontakt lenslerle daha memnuniyet verici sonuçlar alınmaya başlandı. Ne var ki eli titreyen yaşlı hastalar ile şehrin toz toprağının yarattığı problemler göz dışına takılan lenslerin kullanımını kısıtlıyordu.
Artık çıkartılan kesifleşmiş lens yerine suni göz içi lensi konulmakta ve hastalar yukarıda bahsettiğimiz tatsız olaylardan tümüyle arınmaktadırlar. Hastanelerimizde de bu yöntem senelerden beri başarı ile uygulanmakta olup, hatta istenirse özel bir tip göz içi merceği konarak yakın gözlüğüne olan ihtiyacı dahi ortadan kaldırmaktadır.
Göz içi merceği kataraktın alındığı ameliyatta göz içine yerleştirilebildiği gibi eskiden katarakt ameliyatı olmuş kişilere de ikinci bir ameliyat ile uygulanabilmektedir.
Göz içine lens yerleştirilen modern ameliyatlar, halk arasında yanlış olarak lazer ile katarakt ameliyatı diye adlandırılmaktadır. Halbuki :
– halen lazer ile birincil katarakt ameliyatları deneme safhasındadır.
– ancak ilk ameliyatta tüm katarakt alınamamış ise, ikincil yani kalıntı kataraktın lazer ile temizlenmesi denenebilir ki bu, bir ameliyat değildir ve kolay bir müdahaledir.
– halk arasında yanlışlıkla lazer diye adlandırılan alet bir cins ultrason / ses dalgaları ile parçalama-yeme işlemi yapan fakoemülsifikasyon cihazıdır: bu yöntemde çok küçük bir delikten göz içine girilmekte, katarakt temizlendikten sonra katlanmış bir göz içi lensi bu küçücük delikten göz içine sokulmakta ve merceğinin göz içindeki tabii yuvasında açılması sağlanmaktadır. Böylece ameliyat dikiş atılmadan sonlandırılmaktadır.
Şimdi tekrar dönelim son zamanlarda bir mucize imiş gibi gösterilen son moda akıllı denilen göziçi lenslerine:
Bazı meslektaşlarım, sağlıklı gören gözünüzün merceğini değiştirerek, size hiç gözlük kullanmayacağınızı garanti etmektedirler.
Bu tür göz içi lensleri 20 yıldan beri üretilmekte olup, teknik hataları giderek azaltılmışlardır. Lakin, günümüzde tam olarak mükemmel oldukları söylenemez. Yukarıdaki fotoğrafta gördüğünüz tek odaklı göziçi merceği düz gözlük camı gibidir; uzak görmenizi sağlar, yakın görmeniz için ise eskiden olduğu gibi yakın gözlüğü kullanırsınız ve konu kapanır.
Yanda gördüğünüz mercek ise, iç içe geçmiş halkalardan oluşmuştur ve gözünüze ameliyat ile yerleştirildikten sonra uzak, orta ile yakın mesafeleri bu halkaların birinden beyniniz aracılığıyla istemdışı seçim yaparak görürsünüz.
Eskiden yalnız uzak ve yakın halkalardan oluştukları için, 0n sene öncesine kadar bu merceklerden takanlar orta mesafelerde hayli ve hala zorlanmaktaydılar.
3 mesafeli mercekler nispeten yenidirler ve bilgisayar mesafesi diyebileceğim orta mesafeyi de göstermektedirler: halen mucize gibi sunulan akıllı mercekler bunlardır.
Bu merceklerde de üç mesafenin geçişlerinde ara bölgeler olduğu için, ince işlerde çalışan kuyumcu, terzi vs.. gibi kişiler rahatsız olmaktadırlar. Göziçine takılan merceğin belirli bir süre sonra göz dokularına yapışacağını düşünürseniz ve memnun olmazsanız, lensi çıkartmanın ne kadar zor, hatta göz küresi için ne kadar tahrip edici olacağını artık siz düşünün…
Bu nedenle, mercek seçimi yapmadan önce doktorunuz ile ayrıntılı bir şekilde konuşmanızın faydalı olacağı kanısındayım.
Diğer Katarakt türleri:
- Konjenital (Doğuştan) Katarakt: Nadirdir.
- Travmatik Katarakt: Göze darbe sonrası oluşur.
- Metabolik Katarakt: Diyabet gibi hastalıklar sonucunda meydana gelir.
- İlaçlara bağlı Katarakt: Bilhassa uzun süre kortizon ilaçları kullananlarda görülür.
- Sekonder Katarakt: Katarakt ameliyatı sonrasında göz içinde yerinde yerinde bırakılan arka kapsülün kesifleşmesiyle oluşur. Önemli değildir ve tedavisi kolaydır.
KATARAKT AMELİYATI GEÇİREN HASTALARIN UYMASI GEREKENLER:
Görüldüğü gibi en sık körlük nedenlerinden biri olan katarakt, tıbbın ve bilhassa mikro-cerrahinin son yıllarda hızla ilerlemesi sayesinde artık hastaların korkulu rüyası olmaktan çıkmıştır. Artık eskisi gibi katarakt ameliyatı olmak için kataraktın olgunlaşmasını bekleme mecburiyeti de ortadan kalkmıştır; hasta, gözündeki perdeden dolayı günlük hayatını devam ettirmekte zorlanmaya başladığı andan itibaren bu ameliyat yapılabilir. Böylece kişi kısa zamanda eski yaşamına dönebilir.
- Gözünüzü ovuşturmayınız ve baskı yapmayınız. İlk bir hafta aşırı güneşten kaçınınız ki gözünüzü istemeden ovuşturmak zorunda kalmayasınız.
- Ameliyatlı gözünüzü darbeden ve kirli ortamlardan (rüzgar, kaynak, toz, vb.) koruyunuz.
- Ameliyatlı gözünüzü ilk hafta musluk suyu ile temizlemeyiniz!
(Kaynatılıp soğutulmuş suya batırılmış pamukla sadece kirpik kenarlarınızı temizleyiniz.). - Ameliyattan sonra ilk hafta göz içine su gelmeyecek şekilde (Baş arkaya doğru eğilerek) ılık suyla banyo yapılabilirsiniz (sıcak su ve buhardan kaçınınız.).
- Gözünüzü silmeniz gerekiyorsa üstünden silmeyin; alt kapak kenarından, bastırmadan silin ve tek kullanımlık kağıt mendil kullanın!
- İlk hafta ancak oturarak namaz kılabilirsiniz.
- Tabucu olduktan sonra kullanmanız gereken ilaçları doğru ve zamanında uygulayınız. (Damlalar yatar pozisyonda göze ve kirpiklere değdirmeden alt kapağı aşağı çekip gözün içine damlatılarak yapılır. Birden çok ilaç varsa damlalar arası 15 dakika beklenmelidir.)
- Gözünüzde beklenmeyen şiddetli ağrı, şişlik, kızarıklık ve ani görme azalması olursa vakit kaybetmeden doktorunuza başvurunuz!
- Taburcu olduktan sonra size söylenen zamanlardaki kontrollerinizi aksatmayınız.
Yukarıdaki bilgileri uygulamanız ameliyatınızın başarısını arttıracaktır.
Göz ve Hastalıkları Hakkında Sık Sorulan Sorular
Göz Doktorlarını üzen / kızdıran 2 soru ve diğerleri….
1- Gözüm kızardı ; bir damla söyleseniz de geçse !!
Göz kızarıklığının tam 17 değişik nedeni vardır …
- akut konjonktivit
- alerjik konjonktivit
- akut keratit
- kuru göz (şekere, yüz felcine vs… bağlı)
- akut iridosiklit (göziçi iltihabı)
- akut glokom krizi
- göze yabancı cisim kaçması
- ve diğerleri…
Doktorunuz hangisi için ilaç söylesin de sizi hemen iyileştirsin? Ne dersiniz?
2- Hemen bir gözlük numarası yazar mısınız?
- Hem gözlük numarası doktorluk değil de teknisyenlik olduğu için
- hem de kısa zamanda değil bayağı zaman aldığı için alınır / üzülürüz…..
3- Doktor bey çok üzüldüm, ağladım, gözlerim bu yüzden mahvoldu!
Tam tersine! iyi ki ağladınız; böylece gözleriniz lizozim enzimi ihtiva eden gözyaşı sayesinde temizlendi, mikroplardan arındı… yani bilmeden, istemeden çok iyi bir iş yaptınız..
4- Bundan önceki doktor yanlış gözlük verdi…. Bu yüzden gözlerim mahvoldu….
Yanlış! Çünkü yanlış gözlük ancak gözü yorar, ama mahvetmez…
bakınız : göz hakkında yanlış bildiklerimiz..
5- 45-50 yaşlarındayım; yakın görmemi Lazer ile düzeltmek istiyorum, mümkün mü?
- Ne yazık ki -şimdilik- mümkün değil ! Çünkü yakın görme bozukluğunu Lazer ile düzeltirsek bu sefer uzak görmeniz bozulacaktır….
- Şu anki yakın görme derecenizi düzeltirsek, birkaç sene sonra yine yakın görmeniz ilerleyeceğinden tekrar ameliyat olmak ister misiniz?
- Bazı meslektaşlarımız, bir gözün görmesini yakına, diğerini uzağa ayarlayarak düzeltmektedirler: bu durumda derinlik hissinizin kaybolacağını ve araba kullanırken kaza yapma ihtimalinizin artacağını biliyor musunuz?
6- Çocuğum şaşılık ameliyatı oldu, ama görmesi düzelmedi / artmadı!
Şaşılık ameliyatı estetik olarak kaymayı düzeltir, ama görme artması ancak gözlük, kapama, vs. gibi diğer yöntemlerle düzeltilir.
7- Ekzimer Lazer / LASIK ile gözlük numaram düzeltildi; ama görmem artmadı!
Şaşılık ameliyatlarında olduğu gibi, Lazer sonrası gözlükler atılabilir ama görme miktarı artmaz (veya çok az kişide arttığı görülmüştür ). Çünkü Lazer gözlüğün bir şekilde göze yapıştırılması/uygulanması işlemidir !
8- Lazerle katarakt ameliyatı olmak istiyorum. Nerede yapılıyor?
Halk arasında Lazer ile yapılan ameliyatın doğrusu Fakoemülsifikasyon yöntemi ile katarakt ameliyatıdır. Bu terim kısaca “Fako” ile katarakt ameliyatı diye anılsa da halk arasında yanlışlıkla lazer ile ameliyat olarak yer etmiştir ve birçok merkezde yapılmaktadır.
9- Hiç Lazerle katarakt alınmıyor mu ?
- Klasik veya fako yöntemi ile katarakt ameliyatından sonra gözde bırakılan lens arka zarı bazı hastalarda donuklaşır, kesifleşirse Lazer yöntemi ile bu kesiflik açılabilir; ancak bu işlem bir ameliyat değildir ve muayene eder gibi yapılan basit bir işlemdir.
- Ayrıca FemtoSecond /FemtoSaniye dediğimiz bir yöntem ile katarakt ameliyatının ön kesileri lazer ile yapılmaktadır; lakin bu yöntemde de ameliyatın ileri safhalarında katarakt yine Fako yöntemi ile parçalanıp, yenmektedir.
10- Hiç şikayetim yoksa neden göz doktoruna gideyim?
- Kör olmamak için!
Glokom‘ un % 90′ ının hiç bir belirti vermeden seyrettiğini biliyor musunuz? - Göz tansiyonu ölçülmedikçe Glokom teşhisi konulamaz ve belirli bir süre sonra da telafisi mümkün olmayan (= geri dönülemez) körlük yerleşir!
11- Dinlendirici gözlük nedir?
- Dinlendirici gözlük yoktur!
- Eğer gözünüz bozuksa, düzeltmek üzere gözlük kullanabilirsiniz. Eğer gözünüz bozuk değilse, kullanacağınız tüm gözlükler gözünüzü dinlendireceğine yoracaktır!
- Dinlendirici gözlük cahil toplumlarda gözlük satmak için uydurulmuş bir yalandır.
- Ekzimer Lazer /LASIK /Intralase / FemtoSecond / Femtosaniye konusundaki diğer sorular için tıklayın…
Göz Hastalıkları
Göz Küresinin Hastalıkları:
- Sümüksü zarın iltihaplarına konjonktivit denir. İki neden ile oluşabilir :
- Mikrobik: Antimikrobiyal ilaçlarla tedavi edilir.
- Alerjik: Antihistaminiklerle, gerekirse antienflammatuarlarla tedavi edilir.
- Keratit kornea tabakasının iltihabıdır. Konjonktivitler gibi tedavi edilirler.
- Gözün orta tabakasının iltihabına üveit ( iritis, iridosiklit veya koroidit ) adı verilir.
- Retinanın iltihabı genellikle koroidea ile birlikte olduğundan korioretinit adıyla anılır. Retinanın diğer önemli bir hastalığı ise kendi arasında ikiye ayrılmasıdır ki buna retina dekolmanı denir, tedavisi cerrahidir.
- Lensin saydamlığını yitirmesi katarakt diye adlandırılır.
- Halk arasında karasu diye bilinen glokom, göziçi basıncının yükselmesine bağlı olarak retina tabakasının beslenmesine engel olunmasıdır: tedavi edilmezse körlükle sonuçlanır!
- Şaşılık genellikle bir gözün az görmesine (tembelliğine) bağlı olarak kaymasıdır. Genel kanının aksine ne kadar erken tedavi edilirse o kadar kolay ve çabuk düzelir. Bununla birlikte yeni doğanların 6. aya kadar olan kaymaları fizyolojiktir.
- Görme kusurları miyop, hipermetrop, astigmatizma ve presbiop diye ayrılabilir:
- Astigmatizma: ya miyop, ya hipermetrop veya her ikisinin karışımıdır.
- Presbiopi ise yaşlılıktan dolayı lensin elastikiyetinin azalmasına bağlı olarak yakını görememe/bulanık görme durumudur. Presbioplar da hipermetroplar gibi (+) camlarla düzeltilirler.
- Genel hastalıklar arasında, tiroit bezinin fazla çalışmasına bağlı olarak göz küreleri dışarı fırlamış gibi görünebilirler.
- Diyabet retinanın venlerinde, arteryel hipertansiyon ve damar sertliği ise arterlerinde bozukluğa neden olurlar.
Uyarı
Tıp Tepmesi :
Yaa işte böyle.. Tıp tepmesi böyledir.
Göz kapağındaki yağ bezesi diye yola çıkarsın, sonra da elin ayağın tutmaz olur, maazallah ölür kalırsın.
Yüzbinde bir görülen komplikasyon sana denk düştüğünde, senin için %100’dür.
Bir araba almak için bile aylarca düşünüp, araştırma yapıyoruz, cerrah, hastane, hekim seçiminde bundan bin kat daha müşkülpesent olmamız lazım.
Bize hakemlik edecek hekim dostlarımız olmalı.
Ucuzcu olmayacağız. Düşük kaliteye katlanmayacağız.
Buradan alacağımız en büyük ders şudur:
- Çalışanı tamir etmeyeceksin.
- Kurcalamayacaksın
4 çocuk annesi kadının hayatı karardı!
Göz kapağındaki yağ bezesi için yattı, şimdi bitkisel hayatta:
Edirne’de, sağ göz kapağında oluşan mercimek büyüklüğündeki yağ bezesini aldırmak için ameliyat masasına yatan 4 çocuk annesi 43 yaşındaki Ümran Gündüzlerden, bir daha ayağa kalkamadı..
http://haber.gazetevatan.com/4-cocuk-annesi-kadinin-hayati-karardi/379171/7/Yasam