Göz küresi ortalama 2,5 cm. çapında küre şeklindedir.
En dışta , beyaz skleranın tam ortasında saat camı şeklinde kornea tabakası bulunur.
Orta tabakayı teşkil eden uvea 3 bölümden oluşmuştur:
önde gözün rengini veren iris,
ortada corpus ciliare,
geride ise gözün büyük bölümünün beslenmesini sağlayan koroidea.
En iç tabaka ise görme olayının başlangıcını meydana getiren retinadır.
Sklerayı konjonktiva adındaki 2 katlı saydam, sümüksü bir zar sarar. Kornea ile iris arasında 2.5 mm. derinliğinde içi aköz hümör adındaki saydam sıvı ile dolu ön kamara, iris ile lens adını verdiğimiz göziçi merceği arasında yine aköz hümör ile dolu arka kamara adındaki odacıklar vardır.
Lensin arkasındaki saydam vitreus gözün 3/4′ ünü doldurur, göz küresine şeklini verdirir. En arkada, retinadaki görmeyi beyine iletecek olan optik sinir başı bulunur.
Diğer tıp dallarında kullanılan ilaçların içinde gözü en çok ilgilendirenler :
Antibiyotikler: Göze patojen ( zarar veren ) bakteriler genelde genito-üriner ( üreme ve idrar yolları ) sistemine patojen bakterilerin benzerleridir. Bu nedenle seçilecek antibiyotik gram (-) mikroplara etkililerden olmalıdır.
Penisilin ve türevleri göz çevresindeki yumuşak doku iltihaplarına etkili olmalarına karşın, moleküllerinin büyük olmalarından dolayı gözün içine giremezler, bu sebeple de genellikle göziçi iltihaplarında fayda sağlamazlar…
Psikiatri tedavisinde kullanılan ilaçlar : Genelde Göziçi Basıncını yükselttikleri için mutlaka Göz Doktoru kontrolünde kullanılmalıdırlar !!
Mannitol gibi Göziçi basıncını düşüren osmotik ajanlar
Diazomid gibi Göziçi basıncını düşüren diüretikler (idrar söktürücüler )
Steroidler ( Kortizon ve Türevleri ) :Yerel ilaçlarda bahsedilecektir…
Yerel İlaçlar (Göz Pomadı ve Damlaları)
Sistemik yoldan verilenlerin aksine lokal uygulanan ilaçların göze etkisi çok fazladır, buna karşın ilacın gözyaşı ile dilüe olması ( sulanması ), dışa ve nazolakrimal kanaldan buruna akması etkilerini azaltır. Bu ilaçları 5 gruba ayırabiliriz :
Göz bebeğini büyütücü (midriyatik) damlalar : Atropin, Fenilefrin vs… Bunlar geçici yakın görme bozukluğu yaparlar…
Göz bebeğini küçültücü (miyotik) damlalar : Pilokarpin vs…. Bunlar geçici miyopi oluştururlar !!! Antibiyotikli damla ve pomatlar.
Kortizonlu damla ve pomatlar : Glokoma (göz tansiyonu = karasu), katarakta, herpetik ve fungal keratite neden olduklarından kesinlikle doktorlarından habersiz kullanılmamalıdır !!!
Lokal uyuşturucular : Pantokain vs.. gibi ilaçlar kornea epitelinin dökmesine neden oldukları ve oluşabilecek iltihabın anlaşılmasını gizledikleri için doktordan habersiz kullanılmamalıdır !!!
Göze Damla damlatılması ve Pomat sürülmesi :
Göze damla damlatmak için hasta yukarı baktırılırken alt kapak hafifçe aşağı doğru çekilir ve 1 tek damla alt kapak içine doğru damlatılır, hastaya aşağı bakması ve 2 dakika gözünü kapalı tutması söylenir.
Eğer birkaç damla arka arkaya damlatılacak ise mutlaka aralarına 5 dakika fark olmalıdır; çünkü ya 2. damla dışarı gider veya 1. damlanın dışarı akmasına neden olarak etkisini çok azaltır….
Göze pomat sürmek için ise yine hasta yukarı baktırılır, çekilen alt kapağın içine içten dışa veya dıştan içe doğru tüpün ucu göz kapağına değmeyecek şekilde ve şerit halinde sürülür…
Günümüz çalışma yaşamında kuşkusuz bilgisayarlar vazgeçilmez araçlar; ekrana bakarken gözümüzde oluşan yorgunluk belirtilerinin farkına varıp belki de ara sıra gözümüzü dinlendirmeye çalıştığımız da oluyor. Ancak basit gibi görünen bu olaylar bazen ciddi göz problemlerinin belirtisi veya nedeni olabilir.
Bilgisayara bağlı olan belirtilerin görülme sıklığı ve şiddeti kişiye bağlı görsel bozuklukların yanı sıra çalışma ortamının düzenine ve kişinin alışkanlıklarına göre değişiklik gösterir. ‘Bilgisayara Bağlı Göz Yorgunluğu’ olarak adlandırılan bu rahatsızlık, bilgisayar kullanımına bağlı olarak gelişen gözün kendisinde veya görme keskinliğinde meydana gelen problemler bütünüdür. Birçok belirti bir arada ya da tek başına görülebilir:
Yorgun ve ağrılı gözler
Bulanık görme
Yanma ve batma
Kuruluk hissi
Sulanma
Kızarıklık
Gözleri kısarak bakma
Odaklama zorluğu
Çift görme
Işık hassasiyeti
Baş ağrısı
Boyun, sırt ve omuz ağrısı gibi yakınmalarınız oluyorsa göz yorgunluğunuz var demektir.
Bazı basit önlemler ile bilgisayarın neden olduğu göz problemlerinin bir kısmından kurtulmamız mümkün:
Monitörünüz düşük titreşimli ve mümkün olduğunca büyük olsun (mümkünse LCD )
Bilgisayar ekranınız baş seviyesinde olsun.
Ekran rengi olarak koyu renkler yerine açık renkleri tercih edin.
Ekranınızı dış ortamdan yansıma olmayacak şekilde yerleştirin.
Ekran koruyucunuzu mümkün olduğunca sık devreye girecek şekilde ayarlayın.
Normalde okuma mesafesi 30 – 40cm kabul edilerek okuma gözlükleri buna göre ayarlanmıştır. Bilgisayar ekranı ise bu mesafeden daha uzakta olduğundan bilgisayar başında okuma gözlüğü kullananların göz yorgunluğunu azaltabilmeleri için farklı bir gözlük kullanmaları gerekebilir.
Ekran karşısında mümkün olduğunca sık gözünüzü kırpın. Zaten kontakt lens kullananların zaten göz kuruluğuna bağlı olarak yanma, batma gibi yakınmaları olabilir. Buna bir de gün boyu bilgisayar başında çalışma eklendiğinde bu tip şikayetlerin artması kaçınılmazdır. Bu nedenle kontakt lenslerinizin oksijen geçirgenlik miktarına dikkat ediniz ve lenslerinizi doktor kontrolünde uygulayınız.
Mümkünse klimanın karşısında veya yakınında çalışmayın; çünkü klima ve sıcak hava fanları havadaki rutubeti aldığı için gözünüz daha sık kuruyacaktır.
Gözlükleriniz mutlaka antiröfle (antireflet: yansıtmayı engelleyici)) olsun.
Yukarıda sıralanan öneriler, herkesin yapabileceği işlemlerdir. Fakat daha önemlisi, göz yorgunluğu belirtileriniz varsa, mutlaka bir göz doktoruna görünmeniz gerekir. Genelde çok hafif miyop, hipermetrop veya astigmat olan kişiler gözlerini zorlayarak görmeye çalışırlar. Bu nedenle de belli belirsiz göz ağrıları olur. Ağrılar hafif olduğundan pek önemsenmez. Halbuki göz doktorunuz size kırıcılık kusurunuza veya dışarıdan belli olmayan hafif kaymanıza yönelik bazı tedaviler uygulayacaktır.
Tedavinizi, gözlük numaranızı ve lens türünüzü siz belirleyemeyeceğinize göre en ufak şikayetinizde mutlaka ve beklemeden güvendiğiniz bir göz doktoruna görünün.